Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
9786255876362
605002
https://www.kitapova.com/son-ekmek
Son Ekmek
259.00
Son Ekmek, okurunu depremin ilk anlarından itibaren sarsıcı bir gerçekliğin
içine çeken, nefesini kesen ve insan ruhunun en karanlık anlarda bile nasıl
ışıldayabildiğini gösteren bir destan.
6 Şubat'ı 7 Şubat'a bağlayan gece, Adıyaman'da yaşam bir daha asla aynı
olmayacak şekilde paramparça olur. Beton yığınlarının altında kalan sadece
binalar değil, binlerce hayat, umut ve gelecektir. Suat, eşi ve tanıdığı herkes,
bir daha asla bitmeyecekmiş gibi görünen 90 saniyelik bir kâbusun içinde,
kıyameti yaşar. Sonrası ise, soğuk, karanlık ve derin bir sessizliktir.
Bu sessizliğin içinde, enkazdan yükselen "Kurtarın beni!" çığlıkları, donmuş
toprakta çıplak ayakla yardım arayışları ve açlığın soğuğa karışan acısı
vardır. Ama aynı zamanda, tanımadığı birinden gelen bir merdiven,
Halime'nin çizdiği minik bir kalp, bir kap sıcak çorba ve paylaşılan son
dilim ekmekle hayata tutunmanın, insanlığın en saf haliyle yeniden
doğuşunun hikâyesi vardır.
Son Ekmek, sadece bir yıkımın değil; çaresizliğin, dayanışmanın, kaybın ve
en umutsuz anda bile yeşeren o inatçı umudun romanı. Suat, yaşadığı her anı
hafızasında taşıyarak, kelimeleri birer tuğla gibi örerek, o enkazın altından
çıkarıp size uzatıyor. Okurken nefesinizi tutacak, her sayfada kalbiniz
sıkışacak ve bir lokma ekmeğin, bir yudum suyun ne kadar kıymetli
olabildiğini iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Bu kitap, unutmamak ve unutturmamak için bir hatıra, hayata dair çok geç
olmadan öğrenmemiz gerekenleri anlatan bir mektuptur.
"Yokluğun ne olduğunu bilmeyenlere, kaybın ne demek olduğunu anlatacak
bir roman.''
Son Ekmek, okurunu depremin ilk anlarından itibaren sarsıcı bir gerçekliğin
içine çeken, nefesini kesen ve insan ruhunun en karanlık anlarda bile nasıl
ışıldayabildiğini gösteren bir destan.
6 Şubat'ı 7 Şubat'a bağlayan gece, Adıyaman'da yaşam bir daha asla aynı
olmayacak şekilde paramparça olur. Beton yığınlarının altında kalan sadece
binalar değil, binlerce hayat, umut ve gelecektir. Suat, eşi ve tanıdığı herkes,
bir daha asla bitmeyecekmiş gibi görünen 90 saniyelik bir kâbusun içinde,
kıyameti yaşar. Sonrası ise, soğuk, karanlık ve derin bir sessizliktir.
Bu sessizliğin içinde, enkazdan yükselen "Kurtarın beni!" çığlıkları, donmuş
toprakta çıplak ayakla yardım arayışları ve açlığın soğuğa karışan acısı
vardır. Ama aynı zamanda, tanımadığı birinden gelen bir merdiven,
Halime'nin çizdiği minik bir kalp, bir kap sıcak çorba ve paylaşılan son
dilim ekmekle hayata tutunmanın, insanlığın en saf haliyle yeniden
doğuşunun hikâyesi vardır.
Son Ekmek, sadece bir yıkımın değil; çaresizliğin, dayanışmanın, kaybın ve
en umutsuz anda bile yeşeren o inatçı umudun romanı. Suat, yaşadığı her anı
hafızasında taşıyarak, kelimeleri birer tuğla gibi örerek, o enkazın altından
çıkarıp size uzatıyor. Okurken nefesinizi tutacak, her sayfada kalbiniz
sıkışacak ve bir lokma ekmeğin, bir yudum suyun ne kadar kıymetli
olabildiğini iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Bu kitap, unutmamak ve unutturmamak için bir hatıra, hayata dair çok geç
olmadan öğrenmemiz gerekenleri anlatan bir mektuptur.
"Yokluğun ne olduğunu bilmeyenlere, kaybın ne demek olduğunu anlatacak
bir roman.''
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.