Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Son Ekmek

Stok Kodu:
9786255876362
Boyut:
130-210-
Sayfa Sayısı:
124
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-09-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
370,00
259,00
9786255876362
605002
Son Ekmek
Son Ekmek
259.00
Son Ekmek, okurunu depremin ilk anlarından itibaren sarsıcı bir gerçekliğin içine çeken, nefesini kesen ve insan ruhunun en karanlık anlarda bile nasıl ışıldayabildiğini gösteren bir destan. 6 Şubat'ı 7 Şubat'a bağlayan gece, Adıyaman'da yaşam bir daha asla aynı olmayacak şekilde paramparça olur. Beton yığınlarının altında kalan sadece binalar değil, binlerce hayat, umut ve gelecektir. Suat, eşi ve tanıdığı herkes, bir daha asla bitmeyecekmiş gibi görünen 90 saniyelik bir kâbusun içinde, kıyameti yaşar. Sonrası ise, soğuk, karanlık ve derin bir sessizliktir. Bu sessizliğin içinde, enkazdan yükselen "Kurtarın beni!" çığlıkları, donmuş toprakta çıplak ayakla yardım arayışları ve açlığın soğuğa karışan acısı vardır. Ama aynı zamanda, tanımadığı birinden gelen bir merdiven, Halime'nin çizdiği minik bir kalp, bir kap sıcak çorba ve paylaşılan son dilim ekmekle hayata tutunmanın, insanlığın en saf haliyle yeniden doğuşunun hikâyesi vardır. Son Ekmek, sadece bir yıkımın değil; çaresizliğin, dayanışmanın, kaybın ve en umutsuz anda bile yeşeren o inatçı umudun romanı. Suat, yaşadığı her anı hafızasında taşıyarak, kelimeleri birer tuğla gibi örerek, o enkazın altından çıkarıp size uzatıyor. Okurken nefesinizi tutacak, her sayfada kalbiniz sıkışacak ve bir lokma ekmeğin, bir yudum suyun ne kadar kıymetli olabildiğini iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Bu kitap, unutmamak ve unutturmamak için bir hatıra, hayata dair çok geç olmadan öğrenmemiz gerekenleri anlatan bir mektuptur. "Yokluğun ne olduğunu bilmeyenlere, kaybın ne demek olduğunu anlatacak bir roman.''
Son Ekmek, okurunu depremin ilk anlarından itibaren sarsıcı bir gerçekliğin içine çeken, nefesini kesen ve insan ruhunun en karanlık anlarda bile nasıl ışıldayabildiğini gösteren bir destan. 6 Şubat'ı 7 Şubat'a bağlayan gece, Adıyaman'da yaşam bir daha asla aynı olmayacak şekilde paramparça olur. Beton yığınlarının altında kalan sadece binalar değil, binlerce hayat, umut ve gelecektir. Suat, eşi ve tanıdığı herkes, bir daha asla bitmeyecekmiş gibi görünen 90 saniyelik bir kâbusun içinde, kıyameti yaşar. Sonrası ise, soğuk, karanlık ve derin bir sessizliktir. Bu sessizliğin içinde, enkazdan yükselen "Kurtarın beni!" çığlıkları, donmuş toprakta çıplak ayakla yardım arayışları ve açlığın soğuğa karışan acısı vardır. Ama aynı zamanda, tanımadığı birinden gelen bir merdiven, Halime'nin çizdiği minik bir kalp, bir kap sıcak çorba ve paylaşılan son dilim ekmekle hayata tutunmanın, insanlığın en saf haliyle yeniden doğuşunun hikâyesi vardır. Son Ekmek, sadece bir yıkımın değil; çaresizliğin, dayanışmanın, kaybın ve en umutsuz anda bile yeşeren o inatçı umudun romanı. Suat, yaşadığı her anı hafızasında taşıyarak, kelimeleri birer tuğla gibi örerek, o enkazın altından çıkarıp size uzatıyor. Okurken nefesinizi tutacak, her sayfada kalbiniz sıkışacak ve bir lokma ekmeğin, bir yudum suyun ne kadar kıymetli olabildiğini iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Bu kitap, unutmamak ve unutturmamak için bir hatıra, hayata dair çok geç olmadan öğrenmemiz gerekenleri anlatan bir mektuptur. "Yokluğun ne olduğunu bilmeyenlere, kaybın ne demek olduğunu anlatacak bir roman.''
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat