9786256096271
652896
https://www.kitapova.com/tulbent
Tülbent
132.80
Tülbent, hayatın arasına gerilmiş ince bir perde: örterken süzen, saklarken berraklaştıran. Bu kitaptaki
öyküler kasabanın buğulu lokantasında yıllar sonra karşılaşan iki eski dostun bakışında, kelle-paça
buharına karışan pişmanlıkta başlar; kapıdan süzülen jandarmanın sessiz selamıyla zaman ve yer
değiştirir. Hüsrev'in dili kaba, nefesi hızlıdır; Kiraz'ın üstüne dökülen öfke, duvarın kirecinde yankılanır.
Psikiyatri kliniğinin kırmızı sandalyesine çarpıp bankanın fuşya koltuğuna oradan da aynanın karşısında
kendiyle boğuşan Cemil'e sıçrar.
Yazar, diyalogları "yazılmış" gibi değil, sokağın hızına, nefesin iniş-çıkışına yaslanarak kurar; söz, süs
olmaktan çıkar, sahnenin taşıyıcı iskeletine dönüşür. Tülbentin kendisi ise bir kader izi gibi dolaşır bu
sayfalarda: Hasret'in süt kokusundan Kiraz'ın boynuna, uykulara ve uyanıklıklara kadar; bir nesne değil,
bir hafıza.
Hakan Akdoğan
Tülbent, hayatın arasına gerilmiş ince bir perde: örterken süzen, saklarken berraklaştıran. Bu kitaptaki
öyküler kasabanın buğulu lokantasında yıllar sonra karşılaşan iki eski dostun bakışında, kelle-paça
buharına karışan pişmanlıkta başlar; kapıdan süzülen jandarmanın sessiz selamıyla zaman ve yer
değiştirir. Hüsrev'in dili kaba, nefesi hızlıdır; Kiraz'ın üstüne dökülen öfke, duvarın kirecinde yankılanır.
Psikiyatri kliniğinin kırmızı sandalyesine çarpıp bankanın fuşya koltuğuna oradan da aynanın karşısında
kendiyle boğuşan Cemil'e sıçrar.
Yazar, diyalogları "yazılmış" gibi değil, sokağın hızına, nefesin iniş-çıkışına yaslanarak kurar; söz, süs
olmaktan çıkar, sahnenin taşıyıcı iskeletine dönüşür. Tülbentin kendisi ise bir kader izi gibi dolaşır bu
sayfalarda: Hasret'in süt kokusundan Kiraz'ın boynuna, uykulara ve uyanıklıklara kadar; bir nesne değil,
bir hafıza.
Hakan Akdoğan
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.