Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Suriçi'nde Sürçenler

Stok Kodu:
9786255625373
Boyut:
135-215-
Sayfa Sayısı:
190
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-07-24
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
196,00
137,20
9786255625373
559019
Suriçi'nde Sürçenler
Suriçi'nde Sürçenler
137.20
2010-2016... Masumiyetimizi henüz yitirmedi­ğimiz yıllar... Ve Yordam dergisi editörü Mehmet Hakyol'un Suriçi bataklığı ve kendi çöplüğü arası­nda gidip gelen hazin ve ışıltılı öyküsünden sırça köşkünüzün narin, kırılgan camına yansıyanlar... Edebiyatın dişil pınarından içerek kendilerin­den geçenlerin hikâyesi... Türk-Kürt kardeşliğine adanmış turkuaz yaşamlara... "Sürçülisan ettiysek affbla...” "Şu sıralar çocukluğumun Maraş'ım özlüyorum Osman. Dar sokaklarım, yüzdüğümüz o pis su kanalını... Ne bileyim yoğurtlu kebabını, mantısını... Ya her şeyini özlüyorum işte! Çocukken kıymetini bilmediğimiz o küçücük, ufacık ayrıntılar...” Gözleri doldu bir anda, sözlerinin sonunu geti­remedi. Yıllardır yüreğinde biriken özlem, hüzün, acı ve keder ne varsa hepsi birden gözyaşı olup aktı göz pınarlarından. Onun ağladığını görünce Osman da dağıldı bir anda, aklının ve mantığının denetiminden çıkıp hiç olmak istemediği yerlere savruldu... "Çocukluğumuz peşimizi bırakmıyor moruk. Büyüdüğümüzde, kan davası güder gibi gelip buluyor bizi kuytu bir yerde ve intikamını alıyor, tıpkı şimdi olduğu gibi...”
2010-2016... Masumiyetimizi henüz yitirmedi­ğimiz yıllar... Ve Yordam dergisi editörü Mehmet Hakyol'un Suriçi bataklığı ve kendi çöplüğü arası­nda gidip gelen hazin ve ışıltılı öyküsünden sırça köşkünüzün narin, kırılgan camına yansıyanlar... Edebiyatın dişil pınarından içerek kendilerin­den geçenlerin hikâyesi... Türk-Kürt kardeşliğine adanmış turkuaz yaşamlara... "Sürçülisan ettiysek affbla...” "Şu sıralar çocukluğumun Maraş'ım özlüyorum Osman. Dar sokaklarım, yüzdüğümüz o pis su kanalını... Ne bileyim yoğurtlu kebabını, mantısını... Ya her şeyini özlüyorum işte! Çocukken kıymetini bilmediğimiz o küçücük, ufacık ayrıntılar...” Gözleri doldu bir anda, sözlerinin sonunu geti­remedi. Yıllardır yüreğinde biriken özlem, hüzün, acı ve keder ne varsa hepsi birden gözyaşı olup aktı göz pınarlarından. Onun ağladığını görünce Osman da dağıldı bir anda, aklının ve mantığının denetiminden çıkıp hiç olmak istemediği yerlere savruldu... "Çocukluğumuz peşimizi bırakmıyor moruk. Büyüdüğümüzde, kan davası güder gibi gelip buluyor bizi kuytu bir yerde ve intikamını alıyor, tıpkı şimdi olduğu gibi...”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat