Şimdiki Çağ-Başkaldırının Ölümü Üzerine

Stok Kodu:
9786058262102
Boyut:
130-195-0
Sayfa Sayısı:
104
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2025-11-07
Çeviren:
Bülent Tokdemir
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
200,00
140,00
9786058262102
664610
Şimdiki Çağ-Başkaldırının Ölümü Üzerine
Şimdiki Çağ-Başkaldırının Ölümü Üzerine
140.00
Ludwig Wittgenstein'ın “19. yüzyılın en önemli düşünürü” olarak nitelediği Kierkegaard, Şimdiki Çağ: Başkaldırının Ölümü Üzerine'de medyanın gücünü felsefi göstergelerle ortaya koyuyor. Kierkegaard, devrimlerin ve tutkuların çağına karşılık kendi dönemini “reklam ve tanıtım çağı” olarak tanımlar. Yıkımla birlikte yeni bir düzen kurma iddiası taşıyan devrimler çağının aksine, reklam ve tanıtım çağında tüm insani deneyimler hiçleştirilmiş, birey ise “düzleyicilik” olarak adlandırdığı bu süreçte yok edilmiştir. Artık “halk” kavramından söz etmek pek mümkün değildir; filozofa göre asıl önemli olan, bireyin otoriteyle kurduğu ilişki ve kendi varoluşunun sorumluluğunu üstlenebilme kapasitesidir. İktidar aygıtlarının yasaklamaktansa dönüştürmeyi, yok etmektense içermeyi, bastırmaktansa kışkırtmayı hedefleyen modernleşme eğilimini sezen ilk düşünürlerden biridir Kierkegaard. Bu nedenle, geleneksel muhalefet etme biçimleri değişmediği sürece “başkaldırı” fikrinin olanaklı hiçbir tarafı yoktur onun nezdinde. Ancak, çizdiği bu karamsar tablo bir teslimiyet çağrısı anlamına gelmez; aksine, otorite kavramı üzerine derinlemesine düşünmeleri için ardıllarını tahrik etmek istiyor gibidir. Kierkegaard'ın gözünden tarihin en kritik dönemeçlerinden birine tanıklık etme imkânı sunan Şimdiki Çağ: Başkaldırının Ölümü Üzerine, bugün hâlâ güncelliğini koruyan sorular sormaya devam ediyor.
Ludwig Wittgenstein'ın “19. yüzyılın en önemli düşünürü” olarak nitelediği Kierkegaard, Şimdiki Çağ: Başkaldırının Ölümü Üzerine'de medyanın gücünü felsefi göstergelerle ortaya koyuyor. Kierkegaard, devrimlerin ve tutkuların çağına karşılık kendi dönemini “reklam ve tanıtım çağı” olarak tanımlar. Yıkımla birlikte yeni bir düzen kurma iddiası taşıyan devrimler çağının aksine, reklam ve tanıtım çağında tüm insani deneyimler hiçleştirilmiş, birey ise “düzleyicilik” olarak adlandırdığı bu süreçte yok edilmiştir. Artık “halk” kavramından söz etmek pek mümkün değildir; filozofa göre asıl önemli olan, bireyin otoriteyle kurduğu ilişki ve kendi varoluşunun sorumluluğunu üstlenebilme kapasitesidir. İktidar aygıtlarının yasaklamaktansa dönüştürmeyi, yok etmektense içermeyi, bastırmaktansa kışkırtmayı hedefleyen modernleşme eğilimini sezen ilk düşünürlerden biridir Kierkegaard. Bu nedenle, geleneksel muhalefet etme biçimleri değişmediği sürece “başkaldırı” fikrinin olanaklı hiçbir tarafı yoktur onun nezdinde. Ancak, çizdiği bu karamsar tablo bir teslimiyet çağrısı anlamına gelmez; aksine, otorite kavramı üzerine derinlemesine düşünmeleri için ardıllarını tahrik etmek istiyor gibidir. Kierkegaard'ın gözünden tarihin en kritik dönemeçlerinden birine tanıklık etme imkânı sunan Şimdiki Çağ: Başkaldırının Ölümü Üzerine, bugün hâlâ güncelliğini koruyan sorular sormaya devam ediyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat