Kur'an'da Şüphesi Olanlar İçin;Yedi HA-MİM Sureleri Meal-Tefsiri ve 13 Ek

Stok Kodu:
9786255709486
Boyut:
160-240-
Sayfa Sayısı:
336
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-11-20
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%28 indirimli
600,00
432,00
9786255709486
682276
Kur'an'da Şüphesi Olanlar İçin;Yedi HA-MİM Sureleri Meal-Tefsiri ve 13 Ek
Kur'an'da Şüphesi Olanlar İçin;Yedi HA-MİM Sureleri Meal-Tefsiri ve 13 Ek
432.00
Fussilet, açıklanmış, detaylandırılmış manasında geçmiş zaman kipi ile bir fiildir, bir oluştur. Geçmiş zaman kipi ile de olsa, burada geniş zaman manasındadır. Çünkü bu açıklama fiili, ezelden ebede her zaman devam ediyor. Ayrıca bu kelime, sureye isim olmakla eylem ve fiil manasından çıkıp, açıklama fiilinin görünür somut halini bildirir. Evet, kâinat, levh-i mahfuz denilen sonsuz ana belleğin somut ve ölçülebilir bir açıklamasıdır. Kur'an, onun sosyolojik, okunabilen, edebi bir versiyonudur. Tevrat, bunun daha da detaylısıdır. İsa, onun biyolojik canlı bir numunesidir. Kur'an, bütün bunlara, kitap (yazılı yasa), zikir (mesaj ve değer), ilim (belge ve bilim) ve vahiy (kopyalanabilir seri data) diyor. Ontologlar ve din-alimleri, buna evrenin bilinci ve aklı diyorlar. Bu bilinç, Ha-Mim gibi harflerle şifrelenmiştir, diye söylüyorlar. 1. Ayet: “Ha-Mim” Bu metafizik, şifreli ayetin geniş açıklaması için, yedi Ha-Mim surelerinin özellikle Mü'min, Şura ve Zuhruf surelerinin tefsirlerine bakın. 2. Ayet: “Bu vahiy, Rahman ve Rahim olan Allah'tan bir indirme ve başta insanlık olmak üzere bütün varlıklara bir ikramdır.” Rahman ismi, evrendeki bu sonsuz bilince bakar. Bu boyut aynı zamanda, Allah'ın somut varlığının da adıdır. Kur'an, soyut ve somut, Allah ve Rahman birdir, diyor. (17/110) Sakın yanlış anlamayın, bölücü olmayın; maddeyi, enerjiyi ve somut nesneleri soyut bilgiden ve bilinçten ayrı sanmayın. Onlar bilgi ve bilincin somut halidirler sadece. Evet, kudret, aynı ilimdir; ilim, aynı kudrettir. Her ikisi de aynı iradedirler. (28. Lem'a). Rahman isminin genel analizleri için, bu sureden sonra gelen Zuhruf suresi tefsirine bakın. Rahim ismi ise, bütün bu vahiylerin ve bu bilgi ve bilincin Hz. Muhammed'e verilmesinin gerekçesini bildirir. Der ki: İnsanoğlu çok cahil ve zalimdir. (33/73) Çok denge, sabır ve sebat isteyen bu vahiyleri alıp, direnip yaşayamaz. Muhammed de fakir, yetim, bedevi, hiçbir eğitim ve altyapının olmadığı bir yörede yetişti. Binlerce engel ve düşmanı vardı. Fakat Allah insanlığa acıyıp, şefkat edip bu nimeti 124 bin peygambere verdiği gibi, bu vahyin en parlak, en mucizevi halini Kur'an olarak ona da ikram etti. Evet hem şahıs olarak hem ortam olarak bunu alacak hiçbir sebep yokken, sırf, şefkat ve rahmet eseri olarak bu kitap Muhammed'e ikram edildi ve bugün elimizde sağ-selamet duruyor. Ayette geçen Tenzil kelimesi, normal indirme demek olduğu gibi, asıl kavram manası, ikram etme demektir. Vahiy gökten geliyor, demek, metafizik alemden geliyor demektir. Yoksa fiziki bir indirme asla söz konusu değildir. Evet, Kur'an da Tevrat da İncil de gök ve gökler kavramını bu manada kullanırlar. Uzay manasında çok nadiren kullanılır.
Fussilet, açıklanmış, detaylandırılmış manasında geçmiş zaman kipi ile bir fiildir, bir oluştur. Geçmiş zaman kipi ile de olsa, burada geniş zaman manasındadır. Çünkü bu açıklama fiili, ezelden ebede her zaman devam ediyor. Ayrıca bu kelime, sureye isim olmakla eylem ve fiil manasından çıkıp, açıklama fiilinin görünür somut halini bildirir. Evet, kâinat, levh-i mahfuz denilen sonsuz ana belleğin somut ve ölçülebilir bir açıklamasıdır. Kur'an, onun sosyolojik, okunabilen, edebi bir versiyonudur. Tevrat, bunun daha da detaylısıdır. İsa, onun biyolojik canlı bir numunesidir. Kur'an, bütün bunlara, kitap (yazılı yasa), zikir (mesaj ve değer), ilim (belge ve bilim) ve vahiy (kopyalanabilir seri data) diyor. Ontologlar ve din-alimleri, buna evrenin bilinci ve aklı diyorlar. Bu bilinç, Ha-Mim gibi harflerle şifrelenmiştir, diye söylüyorlar. 1. Ayet: “Ha-Mim” Bu metafizik, şifreli ayetin geniş açıklaması için, yedi Ha-Mim surelerinin özellikle Mü'min, Şura ve Zuhruf surelerinin tefsirlerine bakın. 2. Ayet: “Bu vahiy, Rahman ve Rahim olan Allah'tan bir indirme ve başta insanlık olmak üzere bütün varlıklara bir ikramdır.” Rahman ismi, evrendeki bu sonsuz bilince bakar. Bu boyut aynı zamanda, Allah'ın somut varlığının da adıdır. Kur'an, soyut ve somut, Allah ve Rahman birdir, diyor. (17/110) Sakın yanlış anlamayın, bölücü olmayın; maddeyi, enerjiyi ve somut nesneleri soyut bilgiden ve bilinçten ayrı sanmayın. Onlar bilgi ve bilincin somut halidirler sadece. Evet, kudret, aynı ilimdir; ilim, aynı kudrettir. Her ikisi de aynı iradedirler. (28. Lem'a). Rahman isminin genel analizleri için, bu sureden sonra gelen Zuhruf suresi tefsirine bakın. Rahim ismi ise, bütün bu vahiylerin ve bu bilgi ve bilincin Hz. Muhammed'e verilmesinin gerekçesini bildirir. Der ki: İnsanoğlu çok cahil ve zalimdir. (33/73) Çok denge, sabır ve sebat isteyen bu vahiyleri alıp, direnip yaşayamaz. Muhammed de fakir, yetim, bedevi, hiçbir eğitim ve altyapının olmadığı bir yörede yetişti. Binlerce engel ve düşmanı vardı. Fakat Allah insanlığa acıyıp, şefkat edip bu nimeti 124 bin peygambere verdiği gibi, bu vahyin en parlak, en mucizevi halini Kur'an olarak ona da ikram etti. Evet hem şahıs olarak hem ortam olarak bunu alacak hiçbir sebep yokken, sırf, şefkat ve rahmet eseri olarak bu kitap Muhammed'e ikram edildi ve bugün elimizde sağ-selamet duruyor. Ayette geçen Tenzil kelimesi, normal indirme demek olduğu gibi, asıl kavram manası, ikram etme demektir. Vahiy gökten geliyor, demek, metafizik alemden geliyor demektir. Yoksa fiziki bir indirme asla söz konusu değildir. Evet, Kur'an da Tevrat da İncil de gök ve gökler kavramını bu manada kullanırlar. Uzay manasında çok nadiren kullanılır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat