Kültürel Bilinçaltı ve Yönetim ;Epigenetik-Toplumsal Hafıza- Davranış

Stok Kodu:
9786255909572
Boyut:
160-240-
Sayfa Sayısı:
203
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-11-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%40 indirimli
230,00
138,00
3 adet mevcut
9786255909572
667395
Kültürel Bilinçaltı ve Yönetim ;Epigenetik-Toplumsal Hafıza- Davranış
Kültürel Bilinçaltı ve Yönetim ;Epigenetik-Toplumsal Hafıza- Davranış
138.00
Eşref-i mahlukat olarak yaratılmış gizemli biyolojik bir varlık olan insan, kültürle yoğrulan, anlamla şekillenen, geçmişin ve geleceğin izlerini bugünde taşıyan bir bilinç yapısının kökleri ve taşıyıcısıdır. Davranışlarımızı belirleyen en gizemli etken, bireysel tercihlerimizin yanında, içinde doğduğumuz kültürün görünmeyen kalıpları, sessiz aktarımları ve kuşaktan kuşağa geçen hafızasıdır. Bugünün yönetim krizleri yalnızca teknik bilgi eksikliğiyle değil, insanı anlamada yaşanan derin bir yetersizlikle ilgilidir. Modern yönetim modelleri sıklıkla evrensellik adına yerelliği yok sayarken insanın kendi kültürel dokusundan, tarihsel birikiminden ve bilinçaltı kaynaklarından nasıl beslendiğini göz ardı etmektedir. Oysa yönetmek, sadece yön tayin etmek değil; insanı, toplumu ve bu ikisinin derinliklerine işlemiş mayayı anlamaktır. Asıl püf nokta ise gelecek nesilleri bu maya ile yeniden mayalayabilmenin zeminini hazırlayabilmektir. Bu çalışmada, psikoloji ile sosyoloji, felsefe ile epigenetik, tarihsel düşünce sistemleri ile çağdaş yönetim kuramları iç içe geçerek kültürel bir çözümleme sunulmaya çalışıldı. Özellikle Anadolu coğrafyasına ve onu mayalayan düşünce ve irfan iklimine odaklanarak bin yıllık irfan geleneğimizin insan ve yönetim tasavvuruna etkileri incelenmeye çalışıldı. Anadolu irfanı olarak adlandırılan bu derin halk bilgeliği; Mevlâna'nın, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş'ın, Ahmed Yesevî'nin diliyle şekillenmiş, her bir bireyin bütünlüğünde toplumu da mayalamıştır. Bu maya, bireyin topluma, devlete ve yönetime dair algısını da yöneticinin insana dair duruşunu da şekillendirmektedir. Epigenetik bulgular, genetik kodlarla birlikte, duyguların, travmaların ve kültürel örüntülerin de nesiller boyunca aktarılabildiğini göstermektedir. Bu bağlamda kültürel bilinçaltı, davranışlarımızda, kararlarımızda ve hatta yöneticilik uygulamalarımızda canlı bir gerçeklik olarak tezahür etmektedir. Bu çalışma, bu sessiz aktarım yollarının bireysel, toplumsal ve kurumsal davranışlara nasıl sirayet ettiğini hem bilimsel hem de irfani bir bakışla tartışmayı hedeflemektedir.
Eşref-i mahlukat olarak yaratılmış gizemli biyolojik bir varlık olan insan, kültürle yoğrulan, anlamla şekillenen, geçmişin ve geleceğin izlerini bugünde taşıyan bir bilinç yapısının kökleri ve taşıyıcısıdır. Davranışlarımızı belirleyen en gizemli etken, bireysel tercihlerimizin yanında, içinde doğduğumuz kültürün görünmeyen kalıpları, sessiz aktarımları ve kuşaktan kuşağa geçen hafızasıdır. Bugünün yönetim krizleri yalnızca teknik bilgi eksikliğiyle değil, insanı anlamada yaşanan derin bir yetersizlikle ilgilidir. Modern yönetim modelleri sıklıkla evrensellik adına yerelliği yok sayarken insanın kendi kültürel dokusundan, tarihsel birikiminden ve bilinçaltı kaynaklarından nasıl beslendiğini göz ardı etmektedir. Oysa yönetmek, sadece yön tayin etmek değil; insanı, toplumu ve bu ikisinin derinliklerine işlemiş mayayı anlamaktır. Asıl püf nokta ise gelecek nesilleri bu maya ile yeniden mayalayabilmenin zeminini hazırlayabilmektir. Bu çalışmada, psikoloji ile sosyoloji, felsefe ile epigenetik, tarihsel düşünce sistemleri ile çağdaş yönetim kuramları iç içe geçerek kültürel bir çözümleme sunulmaya çalışıldı. Özellikle Anadolu coğrafyasına ve onu mayalayan düşünce ve irfan iklimine odaklanarak bin yıllık irfan geleneğimizin insan ve yönetim tasavvuruna etkileri incelenmeye çalışıldı. Anadolu irfanı olarak adlandırılan bu derin halk bilgeliği; Mevlâna'nın, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş'ın, Ahmed Yesevî'nin diliyle şekillenmiş, her bir bireyin bütünlüğünde toplumu da mayalamıştır. Bu maya, bireyin topluma, devlete ve yönetime dair algısını da yöneticinin insana dair duruşunu da şekillendirmektedir. Epigenetik bulgular, genetik kodlarla birlikte, duyguların, travmaların ve kültürel örüntülerin de nesiller boyunca aktarılabildiğini göstermektedir. Bu bağlamda kültürel bilinçaltı, davranışlarımızda, kararlarımızda ve hatta yöneticilik uygulamalarımızda canlı bir gerçeklik olarak tezahür etmektedir. Bu çalışma, bu sessiz aktarım yollarının bireysel, toplumsal ve kurumsal davranışlara nasıl sirayet ettiğini hem bilimsel hem de irfani bir bakışla tartışmayı hedeflemektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat