Kamu Sağlığı, Ahlak, Aile ve Toplum İlişkileri Bakımından - Pazar Ayini

Stok Kodu:
9789757005667
Boyut:
135-105-7
Sayfa Sayısı:
104
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-04-14
Çeviren:
Pınar Ercan
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%27 indirimli
190,00
138,70
9789757005667
465570
Kamu Sağlığı, Ahlak, Aile ve Toplum İlişkileri Bakımından - Pazar Ayini
Kamu Sağlığı, Ahlak, Aile ve Toplum İlişkileri Bakımından - Pazar Ayini
138.70
Proudhon bu çalışmasında Şabat gününün aynı zamanda bir tatil günü olarak nasıl kurumlaştığını ele alır. Şabat'ın Pazar Ayinine dönşümünü incelerken doğal olarak tek tanrılı dinlerin kaynağına, Musa'nın İbranilere getirdiği toplumsal düzenlemelerin mantığına kadar iner. Çalmayacaksın emrini “kendin için bir kenara bir şey ayırmayacaksın” şeklinde yorumlayan Proudhon, Musa'yı dini lider olmanın yanı sıra toplumsal reformun öncüsü, tıpkı kendisi gibi bir sosyalist eşitlikçi olarak görür. Tek ya da çok tanrılı dinlerin ortaya çıkışından beri din ve siyaset zemini üzerinde hakimiyet kavgası sürüyor. Bu gerçeklikten hareketle Proudhon, "her şeye kâdir Tanrı"nın gücüne yeryüzünde talip olan her türden liderin meşruiyetini bizzat dinin kendi mantığından yola çıkarak sorgular. Tüm tarafların gözünde çözüme kavuşmuş, üzerinde ortaklaşılan görüşe karşı din ve siyasetin özdeşliğini irdeler. Bu bağlamda; “Tüm krallıklar düzene aykırıdır ve Tanrı'nın inkârıdır. Krallık hangi kurallara tabi olursa olsun, ne kadar hayırsever ve koruyucu görünürse görünsün, hiçbir şeyin meşrulaştıramayacağı bir istismar, asla haklı gösterilemeyecek bir gasp olacaktır; kökeni itibarıyla her zaman kınanmaya müstahaktır” der.
Proudhon bu çalışmasında Şabat gününün aynı zamanda bir tatil günü olarak nasıl kurumlaştığını ele alır. Şabat'ın Pazar Ayinine dönşümünü incelerken doğal olarak tek tanrılı dinlerin kaynağına, Musa'nın İbranilere getirdiği toplumsal düzenlemelerin mantığına kadar iner. Çalmayacaksın emrini “kendin için bir kenara bir şey ayırmayacaksın” şeklinde yorumlayan Proudhon, Musa'yı dini lider olmanın yanı sıra toplumsal reformun öncüsü, tıpkı kendisi gibi bir sosyalist eşitlikçi olarak görür. Tek ya da çok tanrılı dinlerin ortaya çıkışından beri din ve siyaset zemini üzerinde hakimiyet kavgası sürüyor. Bu gerçeklikten hareketle Proudhon, "her şeye kâdir Tanrı"nın gücüne yeryüzünde talip olan her türden liderin meşruiyetini bizzat dinin kendi mantığından yola çıkarak sorgular. Tüm tarafların gözünde çözüme kavuşmuş, üzerinde ortaklaşılan görüşe karşı din ve siyasetin özdeşliğini irdeler. Bu bağlamda; “Tüm krallıklar düzene aykırıdır ve Tanrı'nın inkârıdır. Krallık hangi kurallara tabi olursa olsun, ne kadar hayırsever ve koruyucu görünürse görünsün, hiçbir şeyin meşrulaştıramayacağı bir istismar, asla haklı gösterilemeyecek bir gasp olacaktır; kökeni itibarıyla her zaman kınanmaya müstahaktır” der.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat