Çürümenin Saltanatı

Stok Kodu:
9786259578934
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
219
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-10-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
230,00
161,00
9786259578934
642138
Çürümenin Saltanatı
Çürümenin Saltanatı
161.00
Bir ulusun geleceğinin güvencesi, umudu, yaşamsal enerjisi nedir; hangi kaynaklardan beslenir? Hangi koşullarda bu enerji yükselir ve toplumu ilerletir, hangi koşullarda kaynağından kopar, çöker, tükenir, yaşamsal gücünü yitirir?.. Ve yeniden nasıl canlandırılır, ayağa kaldırılır?.. Akıl almaz cinayetlerin, ahlaksızlık ve utanmazlıkların olağan hale gelmesi, toplumun adeta bir cinnet hali yaşaması ne anlama geliyor? Yurttaşlarda güven duygusunu, hoşgörüyü, paylaşma ve dayanışma ruhunu, sevgi, saygı bağlarını çökerten olayları, davranışları nasıl açıklayabiliriz? Adaletsizliğin, vicdansızlık ve ahlaksızlığın zirve yaptığı, zengin ile yoksul arasında büyük uçurumların oluştuğu; gerçeğin değil yalanın, sahtenin, bilimin değil cehaletin ve hödüklüğün itibar gördüğü; yetkin, uzman kişilerin değil liyakatsizlerin devleti işgal ettiği bir ülke haline nasıl geldik? Ahlaklı olmanın koşulu, dindar olmak mıdır sadece? Neden ahlaki çöküş ve çürüme derinleştikçe, bir avuç süper zenginin artan lüks ve şatafat tutkusu ile yobazlık, kulluk ve sadaka kültürü atbaşı gidiyor? Böylesi bir ülkede köklü toplumsal değişim ve dönüşümler olmadan çözüm ve çıkış mümkün mü? Mehmet Ulusoy, bu soruların yanıtlarını, felsefi, toplumsal, kültürel çeşitli boyutlarıyla, yaşamın içinden, olanca çarpıcılığı, yakıcılığı ve sarsıcılığıyla diyalektik bir bütünlük içinde ortaya koyuyor. Akıl dondurucu olayların can alıcı noktalarına ayna tutup kapsamlı yorumlarını yaparken buzdağının görünmeyen derinliklerine iniyor. Kitap, küreselci emperyalist sistemin uzantısı mafya ve tarikat sisteminin bütün sahte, çürük, gösterişli ve dolar markalı mabetlerini, içi boş sahte söylemlerini bütün inanılmaz perişanlığı ve çıplaklığıyla sergiliyor.
Bir ulusun geleceğinin güvencesi, umudu, yaşamsal enerjisi nedir; hangi kaynaklardan beslenir? Hangi koşullarda bu enerji yükselir ve toplumu ilerletir, hangi koşullarda kaynağından kopar, çöker, tükenir, yaşamsal gücünü yitirir?.. Ve yeniden nasıl canlandırılır, ayağa kaldırılır?.. Akıl almaz cinayetlerin, ahlaksızlık ve utanmazlıkların olağan hale gelmesi, toplumun adeta bir cinnet hali yaşaması ne anlama geliyor? Yurttaşlarda güven duygusunu, hoşgörüyü, paylaşma ve dayanışma ruhunu, sevgi, saygı bağlarını çökerten olayları, davranışları nasıl açıklayabiliriz? Adaletsizliğin, vicdansızlık ve ahlaksızlığın zirve yaptığı, zengin ile yoksul arasında büyük uçurumların oluştuğu; gerçeğin değil yalanın, sahtenin, bilimin değil cehaletin ve hödüklüğün itibar gördüğü; yetkin, uzman kişilerin değil liyakatsizlerin devleti işgal ettiği bir ülke haline nasıl geldik? Ahlaklı olmanın koşulu, dindar olmak mıdır sadece? Neden ahlaki çöküş ve çürüme derinleştikçe, bir avuç süper zenginin artan lüks ve şatafat tutkusu ile yobazlık, kulluk ve sadaka kültürü atbaşı gidiyor? Böylesi bir ülkede köklü toplumsal değişim ve dönüşümler olmadan çözüm ve çıkış mümkün mü? Mehmet Ulusoy, bu soruların yanıtlarını, felsefi, toplumsal, kültürel çeşitli boyutlarıyla, yaşamın içinden, olanca çarpıcılığı, yakıcılığı ve sarsıcılığıyla diyalektik bir bütünlük içinde ortaya koyuyor. Akıl dondurucu olayların can alıcı noktalarına ayna tutup kapsamlı yorumlarını yaparken buzdağının görünmeyen derinliklerine iniyor. Kitap, küreselci emperyalist sistemin uzantısı mafya ve tarikat sisteminin bütün sahte, çürük, gösterişli ve dolar markalı mabetlerini, içi boş sahte söylemlerini bütün inanılmaz perişanlığı ve çıplaklığıyla sergiliyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat