9786253888824
693624
https://www.kitapova.com/bir-elmanin-iki-yarisi-gelin-canlar-bir-olalim
Bir Elmanın İki Yarısı;Gelin Canlar Bir Olalım
220.00
Alevilik; bir inançtan öte, bir duruşun, bir vicdanın ve bir insanlık öğretisinin adıdır.
Bu yol, aklın kandilini yüreğin nuruyla birleştirir; zahiri ilimle bâtıni hikmeti aynı menzile yöneltir.
Hz. Ali'nin adaletini, Hacı Bektaş-ı Veli'nin hoşgörüsünü, Pir Sultan Abdal'ın direnişini ve Hallâc-ı
Mansur'un teslimiyetini özünde taşır.
Alevilikte yol, “eline, beline, diline sahip ol” sözüyle özetlenir; yani insanın kendi özünü terbiye
etmesidir.
Bu yolun yolcusu, ibadeti sadece secdeyle değil; gönül incitmemekle, mazlumun elinden tutmakla,
hakikati aramakla tamamlar.
Alevilik, insanı merkeze alan bir tefekkür iklimidir; ne taşta ne tapakta, özde aranır Hak.
Bu sebepledir ki “İnsanı Hak'ta, Hakk'ı insanda” görür; yaratılanı yaratandan ötürü sever.
Bu eser, Aleviliği sadece bir inanç sistemi olarak değil; bir ahlak, adalet ve insanlık öğretisi olarak ele
almayı amaçlamaktadır.
Çünkü Alevilik, geçmişin bir mirası değil, geleceğe ışık tutan bir hikmet yoludur.
Yol erenlerinin nefesleriyle yoğrulan bu kültür, bin yıllık bir hakikat çağrısıdır:
“Yol bir, sürek binbir.”
Bu önsöz, Aleviliğin özündeki birleştirici, insanî ve evrensel çağrıyı hatırlatmak içindir.
Zira Alevilik, bir mezhep değil, bir yolculuktur — insanın kendi özüne, Hakk'a doğru bitmeyen
yolculuğu...
Alevilik; bir inançtan öte, bir duruşun, bir vicdanın ve bir insanlık öğretisinin adıdır.
Bu yol, aklın kandilini yüreğin nuruyla birleştirir; zahiri ilimle bâtıni hikmeti aynı menzile yöneltir.
Hz. Ali'nin adaletini, Hacı Bektaş-ı Veli'nin hoşgörüsünü, Pir Sultan Abdal'ın direnişini ve Hallâc-ı
Mansur'un teslimiyetini özünde taşır.
Alevilikte yol, “eline, beline, diline sahip ol” sözüyle özetlenir; yani insanın kendi özünü terbiye
etmesidir.
Bu yolun yolcusu, ibadeti sadece secdeyle değil; gönül incitmemekle, mazlumun elinden tutmakla,
hakikati aramakla tamamlar.
Alevilik, insanı merkeze alan bir tefekkür iklimidir; ne taşta ne tapakta, özde aranır Hak.
Bu sebepledir ki “İnsanı Hak'ta, Hakk'ı insanda” görür; yaratılanı yaratandan ötürü sever.
Bu eser, Aleviliği sadece bir inanç sistemi olarak değil; bir ahlak, adalet ve insanlık öğretisi olarak ele
almayı amaçlamaktadır.
Çünkü Alevilik, geçmişin bir mirası değil, geleceğe ışık tutan bir hikmet yoludur.
Yol erenlerinin nefesleriyle yoğrulan bu kültür, bin yıllık bir hakikat çağrısıdır:
“Yol bir, sürek binbir.”
Bu önsöz, Aleviliğin özündeki birleştirici, insanî ve evrensel çağrıyı hatırlatmak içindir.
Zira Alevilik, bir mezhep değil, bir yolculuktur — insanın kendi özüne, Hakk'a doğru bitmeyen
yolculuğu...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.