Asker Oldum - Osmanlıda Askeri Yükümlülükler ve Muafiyetler (1826-1914)

Stok Kodu:
9786255893611
Boyut:
160-240-
Sayfa Sayısı:
186
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-10-20
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
330,00
247,50
9786255893611
655340
Asker Oldum - Osmanlıda Askeri Yükümlülükler ve Muafiyetler (1826-1914)
Asker Oldum - Osmanlıda Askeri Yükümlülükler ve Muafiyetler (1826-1914)
247.50
1826'da Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasının ardından II. Mahmud'un kendisine “gavur padişah” denilmesine sebep olacak kadar Avrupa'ya öykünerek ve bu eleştirilere karşı koymak için de Mısır'dan etkilendiğini söyleyerek; ismini Kur'ân'dan esinlenerek koyduğunu düşündürecek şekilde “Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye” adı altında kurduğu yeni ordusu ve buna ilaveten 1834'te oluşturulan yedek ordu “Redif-i Asâkir-i Mansûre”, tebaanın askerî yükümlülüklerinin miladı sayılabilecek Tanzimat dönemine geçiş denemeleri sayılabilir. Tanzimat dönemiyle birlikte kazüistik tarzda hazırlanmaya başlanan asker alma kanunları ile sadece müslümanlar fiilî olarak askerlikle yükümlü tutulurken, ek kanunlarla gayri müslimlerin de askerlik hizmeti karşılığı verecekleri bedeller ile fiilî askerlikten muaf oldukları karara bağlanmıştı. Gayri müslim nüfusun çok az bir kısmı ise ilerleyen dönemlerde başta donanma olmak üzere, süvari ve baltacı birlikleri ile jandarma bünyesinde fiilî askerlik yapacaklardı. İslâm, müslümanlara hasredilen mecburi askerlikle imparatorluğun sonuna kadar bir tür seferberlik ideolojisi olarak yeni askerî yükümlülüklerin meşruiyet zeminini oluşturdu.
1826'da Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasının ardından II. Mahmud'un kendisine “gavur padişah” denilmesine sebep olacak kadar Avrupa'ya öykünerek ve bu eleştirilere karşı koymak için de Mısır'dan etkilendiğini söyleyerek; ismini Kur'ân'dan esinlenerek koyduğunu düşündürecek şekilde “Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye” adı altında kurduğu yeni ordusu ve buna ilaveten 1834'te oluşturulan yedek ordu “Redif-i Asâkir-i Mansûre”, tebaanın askerî yükümlülüklerinin miladı sayılabilecek Tanzimat dönemine geçiş denemeleri sayılabilir. Tanzimat dönemiyle birlikte kazüistik tarzda hazırlanmaya başlanan asker alma kanunları ile sadece müslümanlar fiilî olarak askerlikle yükümlü tutulurken, ek kanunlarla gayri müslimlerin de askerlik hizmeti karşılığı verecekleri bedeller ile fiilî askerlikten muaf oldukları karara bağlanmıştı. Gayri müslim nüfusun çok az bir kısmı ise ilerleyen dönemlerde başta donanma olmak üzere, süvari ve baltacı birlikleri ile jandarma bünyesinde fiilî askerlik yapacaklardı. İslâm, müslümanlara hasredilen mecburi askerlikle imparatorluğun sonuna kadar bir tür seferberlik ideolojisi olarak yeni askerî yükümlülüklerin meşruiyet zeminini oluşturdu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat